The Chaos Art

İstanbul’a Ağıt

Ayda Duru Demirtaş

“Bir şeyin değerini kaybettiğin zaman anlarsın.” derler,

Her ölümlü de bunu doğru kabul eder.

Ben de senin değerini şimdi anlıyorum.

Eh, ne yapayım? Zamanı döndürmeye çalışıyorum.

Tıpkı denizin kendinden alınanı geri alışı gibi

İnsan sanarken kendini doğanın galibi

Senden çaldığımızı bir anda geri alıyor

Ruhları hapsedip savaşı kazanıyorsun

Yer bırakmıyorsun artık insanda tutkuya,

Mutluluğa, huzura, var olmaya…

Sen ki onlarca medeniyet barındıran,

Yüzlerce şarkıya solistlik yapan,

Binlerce şiire konu olan,

Büyük Şairin ilk ve tek aşkı.

Neredesin?

Nerede saklanıyorsun?

Yaralı mısın?

Lütfen geri dön, yalvarırım,

Yalvarırım geri dön, İstanbul!

Güzel, bilge, zalim İstanbul!

*

Derken bir anda, kulaklarımda boğucu bir ses yankılanıyor,

Kutsal ve antik bir ses olacak ki, şöyle diyor:

Kadim İstanbul düştü tüm heybetiyle,

Böylece eski ihtişamından geriye,

Kara külleriyle biz kaldık.