Uzayda bir evin var, gitmesi zor
Dünyaya koymuşlar seni
Taş, toprak bir gurbet öyküsü
Bir Haziran sabahı,
Yıldızlardan atıldığına ağlamışsın
Çığlık atsan kurtaranın yok
Bana yarım gözlerle bakma çocuk
İmdat desen yetişmek zor
Benim dünyamda böyle üzüntüler yok
Bir de aşık olmuşsun
Tabii… aşkı bulmuşsun bir Şubat gecesi, duydum
Evinde gibi hissetmişsin, şaşırmadım…
Daha doğaüstüsü yok ki dünyada, aşktan gayri!
Gülerken dudakların kıvrılır,
Sessiz bir keder boğmak için kendi sularında
Gözlerin kısılır, neredesin sezemezsin
Biliyorsun çünkü
Uzayda senin evin,
Göğe bakmaktan başka tesellin yok.
Masada aklım ve ben kaldık bir tek.
Yılların dostu kalbim, son olaylardan sonra ortamı terk etmişti.
Bak canım, sesimi duyar mısın bilmem,
Sonuçta iki ayrı dünyanın öksüzüyüz.
Bir akılsızlık var bu uçurtmada.
Bir sana bir bana süzülüyor arazi üstü.
Kahramandere liman plajındayız.
İzmir’de akşamüstü, alabildiğine mavi...